6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

Kant’a göre töresellik, bu kişisel özerkliktir; Hançerlioğlu, O., Felsefe Sözlüğü, 11. [103]    Kelimenin karşılığı Osmanlıca’da “muhtariyet”, İngilizce’de “autonomy”, Fransızca ve Almanca’da “autonomie” ve İtalyanca’da “autonomia”dır. İngilizce’de “autonomy”, genel olarak, “kendi kendi idare eden” ya da “bir milletin kendi kendini idare hakkı” anlamlarına gelecek biçimde siyasi bir içerik ile kullanıldığından Osmanlıca “muhtariyet” kelimesi, buradaki özerklik kavramının daha doğru bir karşılığı olarak kabul edilebilir. [16] Oyun Kuralları’nda herhangi bir değişiklik yalnız Kurul’un yıllık genel toplantısında ve ancak toplantıya katılan ve oy hakkı olanların en az dörtte üçünün kabul etmesi ile yapılabilmektedir. Hiçbir konfederasyon ya da ulusal federasyon, Oyun Kuralları’nda, Kurul’un onaylamadığı herhangi bir değişiklik yapamamaktadır. TFF’nin faaliyet ve işlemlerinin yürütülmesi için gerekli olan yan kurulların başkan ve üyeleri, TFF Yönetim Kurulu’nun onayını almak suretiyle TFF Başkanı tarafından belirlenmektedir. Yan kurullar; Disiplin Kurulu, Tahkik Kurulu, Teftiş Kurulu, Sağlık Kurulu, Araştırma ve Geliştirme Kurulu, Mali Danışma Kurulu, Hukuk Kurulu, Dış İlişkiler Kurulu, Profesyonel İşler Kurulu, Amatör İşler Kurulu, Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu ile diğer yan kurullardan oluşur. Bu başlık altında; Genel Kurul, Başkanlık, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve yan kurullar ile TFF’nin gelir ve giderleri hakkında açıklamalarda bulunulacak, TFF disiplin yargısı ve Tahkim Kurulu ile Merkez Hakem Kurulu ise, ayrı bir başlık altında incelenecektir. TFF’nin merkez teşkilatı; Genel Kurul, Başkanlık, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu, Tahkim Kurulu, Merkez Hakem Kurulu, yan kurullar ve idari birimlerden meydana gelmektedir. TFF Yönetim Kurulu tarafından gerekli görülen ülkelerde yeteri kadar personelden oluşan TFF yurtdışı temsilciliklerinin[84] açılması veya bunların kapatılması, Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle spordan sorumlu Devlet Bakanı’nın onayına tabidir. 13 Nisan 1923 tarihinde, bir başka deyişle henüz Cumhuriyet ilan edilmemişken, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın yapısı içinde “Futbol Heyeti Müttehidesi (Futbol Federasyonu)” oluşturulmuştur. Futbol Federasyonu, 21 Mayıs 1923’te FIFA üyeliğine[71] kabul edilmiş ve ardından Türk milli futbol takımını kurmuştur[72].

1903’te açılan ve yalnızca jimnastik dalında faaliyet gösteren “Beşiktaş Jimnastik Kulübü” ise, 1910’da futbol takımını da faaliyet alanı içine almıştır. Daha sonra “Anadolu”, “Türk İdman Ocağı”, “Darülfünun”, “Terbiye-i Bedeniye”, “Şehremini Mümaseratı Bedeniye” kulüpleri kurulmuş ve İstanbul ligine katılmışlardır. Kulüp sayısının artmasını takiben, ligin yönetimini sağlamak için “İstanbul Futbol Kulüpleri Birliği” kurulmuş ve 1912 senesinde “Pazar Ligi” ile “Cuma Ligi” adıyla iki lig grubu oluşturulmuştur. Ülkemizde gündemdeki ağırlıklı yeri hiç değişmeyen bir spor dalı futbol. Milyon dolarlarla/avrolarla ifade edilen kulüp bütçeleri ve transfer ücretleri bir yana, futbolun sadece sponsorluk, ürün satışı, pazarlama ve reklam faaliyetleri bile başlı başına bir sektör. Futbolun bu denli gündemde olması, futbol faaliyetlerini ülke sınırları içerisinde düzenleyen ve denetleyen kuruluş olarak Türkiye Futbol Federasyonu’nu da gündeme taşıyor. Hatta kimi zaman (özellikle genel kurul dönemlerinde) Türkiye Futbol Federasyonu’nun ismini, haber bültenlerinin en ön sırasında duyuyoruz. Çocuk haklarının tarihi gelişimi ile çocuğun, kadının ve ailenin ceza hukuku kapsamında korunmasına ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler, TCK’nun korunmaya ihtiyacı olan ve suça süreklenen çocuklar ile ilgili hükümleri, TCK’nunda kadın ve aile, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’nun incelenmesi.

MADDE 11- Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Kapsamlı finansal düzenlemeler, genellikle ekonominin diğer alanları için geçerli olmayan nedenlerle mevcuttur. Geleneksel finans, üretken ekonomik faaliyeti desteklemede hayati bir rol oynadığından (ve ayrıca ilişkili sistemik riskler yarattığından) gerekli olup; aynı düzenlemeleri, reel ekonomi üzerinde anlamlı bir etkisi olmayan bir kumar türü olan kripto işlemlerinin finansal olmayan faaliyetlerine dayatmanın bir anlamı yoktur. Başka bir deyişle, kripto alım satımları, finanse etmekten çok kumara daha yakındır ve yine de hiç kimse kumarın “finansal” kabul edilmesi ve SEC, CFTC, CFPB veya bankacılık düzenleyicileri tarafından düzenlenmesi gerektiğini önermemiştir. Bu ayrım, kripto alım satımının finans ve bankacılık sistemlerinden tamamen izole edileceğini öngörüyor. Bankaların, aracı kurumların, yatırım danışmanlarının, para yöneticilerinin ve emeklilik fonlarının (geleneksel, düzenlenmiş finansal altyapının parçası olan herhangi bir kuruluş veya bağlı kuruluşun) kripto işlemlerine katılması, katılımcılara hizmet vermesi veya bunları desteklemesi veya kaldıraç eklemesi yasaklanmalıdır. Bu muhtemelen kripto alım satımındaki büyümeyi yavaşlatacak ve hatta tersine çevirecektir. Kumar oynamanın birçok dezavantajı göz önüne alındığında, bu muhtemelen iyi bir şeydir. Anayasa Mahkemesi’nin en bilinen görevi, kanunların Anayasaya aykırılığı iddiasıyla açılan iptal başvurularını incelemektir. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen işlem, eylem ve kararlara karşı bireysel başvuru yolunu açmıştır.

Bu yazımızda; ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan hallerden birisi olan gönüllü vazgeçmenin kapsam ve anlamına kısaca değinilerek, hangi hallerde gönüllü vazgeçmenin uygulanabileceği örnek olaylar ve doktrin ile Yargıtay kararları kapsamında incelenecektir. Bu yazıda, vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının iş sözleşmelerinin haksız feshi davalarında hangi mahkemenin görevli olduğu hususu incelenmiştir. Nitekim bu tercihin nirengi noktasını oluşturan 3.madde ile yargı ayrılığı rejiminin zaafa uğratıldığı, Anayasanın ihlal edildiği tespiti yapılmıştır. Maddelerinde öngörülen “Adli yargıya itiraz” düzenlemesi yargı ayrılığı düzenini karıştırmıştır. Bu hükme göre, toplanma ve depolanma yerleri dışına atılan atıklar bu suçu oluşturacaktır. Bend her ne kadar “evsel” diye başlasa da, devamındaki cümlede “bireysel atık ve artıklar” için de bu fıkranın uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla gereksiz ikinci cümleye yer verilerek “evsel ve bireysel” diye başlayıp tek cümlede bitecek hüküm iki cümle olarak düzenlenerek kötü Türkçe örneği sergilenmiştir. Bu maddenin düzenleniş gayesinin ve düzenlenirken göz önüne alınan kitlenin pazarcılar, seyyar satıcılar ve otogar ayakçıları olduğu anlaşılıyor. Maddesinde düzenlenen rahatsız etme fiili, ülkemizde çok yaygın bir kabahat türüdür. Ê Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için kanunda açık hüküm bulunması gerekir. Mala dönük cezalar, elkoyma, mülkiyetin kamuya geçirilmesi, yıkım, trafikten men şeklinde uygulanabilir.

(4) Medya hizmet sağlayıcılar, ticarî iletişim ile üçüncü şahıslar tarafından üretilenler de dâhil olmak üzere, yayınlanan tüm yayın hizmetlerinin içeriğinden ve sunumundan sorumludur. Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir. Müşterilerimizin güvenliği bizim için özel öneme sahip olup, tüm kişisel verileriniz tüm idari ve teknik tedbirler alınarak en güvenilir seviyede internet sitemizde korunmaktadır. İnternet üzerinden kumar oynatma suçu işlendiği tespit edildiğinde, bahsegel giriş veya kumar oyunlarının oynanması için kullanılan web sitesine URL erişiminin engellenmesi getirilebilir veya bu internet sitesinin tamamına erişim engellenebilir. Şimşek, yurt dışında oynatılan oyunlara erişim sağlayarak Türkiye’den oynanmasına imkan sağlamanın, bu amaçla para nakline aracılık etmenin de suç kapsamında olduğuna dikkati çekti.

İşlenmesi hâlinde, üç yıldanyedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendindebelirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaolan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadarartırılır. (2) Kişilerin özel hayatınailişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapiscezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde,ceza yarı oranında artırılır. (2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veyakemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerdebulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Çaresizliğini,kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsizolarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretleçalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacakçalışma ve konaklama koşullarına tâbi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadarhapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir. (3) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açıkbir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalanişyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, altı aydan bir yıla kadarhapis veya adlî para cezasına hükmolunur. İşlenmesi hâlinde, fail hakkındaiki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

FIFA organları tarafından alınan ve kesin olan kararlar ile konfederasyonlar, üyeler ve liglerin aldığı kararlara karşı STM’ye, kararın tebliğinden itibaren en geç 21 gün içinde başvurulması gerekmektedir. Hak ve özgürlüklerle ilgili sorunlar hakkında düşünce üretebilmeye yönelik,  insan onuru, insan hakları, hak ve özgürlük gibi temel kavramlar, evrensellik, evrenselleştirilebilirlik, doğal hak, modernleşme, özel alan-kamusal alan, birey-yurttaş ilişkisine yönelik konular, insan haklarının nitelikleri, sınıflandırılması, düzenlenmesi ve güvence sistemleri dersin içeriğini oluşturmaktadır. Hak temelli toplumsal, siyasal ve hukuksal bir sistemin yaratılması hukukla teorik ya da pratik düzeyde ilgilenen herkese belirli görevler yüklemektedir. Uluslararası sistemin geldiği bugünkü aşama da hukuksal sorunların sadece ulusal düzeyde kavranması ve çözümlenmesini olanaksız kılmaktadır. İnsan haklarının genişleme eğilimi hukukun her alanına insan hakları anlayışının yerleşmesi sonucunu doğurmakta hukukla ilgilenen herkese de hukuka bu açıdan bakma zorunluluğu yüklemektedir. Hem etik hem de mesleki bu gerekliliklerin sağlanmasına yönelik ders tüm hukuksal sorunlara hak temelli bir bakışı kazandırmayı amaçlamaktadır. Yargının temel işlevi de, aktörlerdeki kuşkuların birlikte giderilmesine odaklanmış bulunmaktadır. Bu süreçte hukuki terimler/kavramlar, argümanların geçerliği, vargıların doğruluğu ve adalet/adaletsizlikler önemli odaklar olarak belirmektedir.

  • Anılan madde ile, umumun faydalandığı mekanlarda halkı rahatsız edecek faaliyetler cezalandırılmıştır.
  • İnsan haklarını koruma mekanizmaları ve kullanılan usullerin tanıtımı da öğrencilerin hukuksal uyuşmazlıkları çözümleme yetilerini artırmaya yöneliktir.
  • C) Cebir veya tehdit kullanmaksuretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliğineveya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlerekatılmalarını engellemek.

82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. MADDE 83- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur.

Maddelerde, neredeyse tüm idari cezaları sulh cezaya yönlendirerek, Türk yargı sistemini ters yüz etmiştir. Çünkü Anayasamız dünyada geçerli olan iki sistemden birisi olan “yargı ayrılığı” rejimini kabul etmiştir[46]. Buna göre yargı örgütü yerel mahkemelerden temyiz merciine kadar adli yargı-idari yargı şeklinde iki ayrı organ olarak örgütlenmiştir. Yargı ayrılığı rejiminin doğal (ve zorunlu) sonucu ise, idari işlem ve eylemlerden dolayı idari yargı yolunun geçerli olmasıdır. Anayasa değişmediği sürece yasa koyucu bile bunun aksini takdir edemez. Maddelerine vurgu yaptıktan sonra, “Bu kurallara göre, Anayasada idari ve adli yargının ayrılığı kabul edilmiştir. Bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idari yargı, özel hukuk alanına giren işlemleri de adli yargı denetimine tabi olacaktır. Buna bağlı olarak idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun geniş takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir.”[47] Nitekim AYM benzer gerekçelere, daha önce imar para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesini görevli kılan 3194 sayılı yasanın 42.

Düşüncelerin açıklanması ve yayılmasında kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dil kullanılamaz. Bu yasağa aykırı yazılı veya basılı kâğıtlar, plâklar, ses ve görüntü bandları ile diğer anlatım araç ve gereçleri usulüne göre verilmiş hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınan merciin emriyle toplattırılır. Toplatma kararını veren merci bu kararını, yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz.